Simülasyon

Bager Akbay
6 min readMar 24, 2017

Octavio : Nasıl hissediyorsun?

Spartak : Şunu keser misin!

Octavio : Ne oldu?

Spartak : Dün rüyamda, merdivenlerden yuvarlanıp durdum.

Octavio : Çok uzun zamandır bu rüyayı görmüyordun.

Spartak : Çok uzun mu ? 30 yıldır görmüyordum.

Octavio : Tamam, tamam abarttım ama bütün bu işi başına ben açmışım gibi, sinirini benden çıkartmana gerek yok. Bir şey olmayacak abartma.

Spartak : Şu ana kadar yaptığımız deneyler, seni korkutmuyor mu ?

Octavio : Ne olabilir ki ?

Spartak : Bu kadar büyük bir olay daha önce yaşanmadı.

Octavio : Abartıyorsun, atomik düzeyde deneylerden bahsediyorsun, bunların pratik çıktıları olup olmayacağı hakkında hiçbir fikrin yok, hatta torunlarının bile olmayacak.

Spartak : Tam olarak değil. Hatırlarsan bazı yamalar yakalamıştık ve hatta yamalar arasında ilişkiler olabileceğinden bahsetmiştim.

Octavio : Evet, evet.

Spartak : Dünya üzerindeki deney istasyonu sayısını bine çıkardık, bu bize inanılmaz bir çözünürlük kazandırdı. Her bir istasyonu saniyede onlarca farklı deney yapabilecek kapasiteye getirdik ve tüm deneyleri baştan kodladık. İlk zamanlar aynı deneyleri yaparak farklı sonuç almayı bekliyorduk. Bu işe yaramadı, artık deney tekrarı yapmıyoruz, her deney dünyada ilk kez yapılmış oluyor. Bin istasyon aynı deneyi aynı anda yapıyor.

Octavio : Gerçekten bin istasyon aynı anda aynı deneyi yapabiliyor mu?

Spartak : Projenin bütçesine iki sıfır eklenmek zorunda kaldık ama evet.

Octavio : Bu adamların ne kadar parası var anlayamıyorum, bu bahsettiğin miktar dünya tarihinde bir rekor olmalı.

Spartak : Para önemli değil Octavio!

Octavio : Heh! Tam da bu kafadan bahsediyorum, devam et, bravo!

Spartak : Lütfen böyle yapma, burada bahsettiğimiz konu para ile ölçülemez.

Octavio : Hadi senin derdini biraz biliyorum peki bu adamlar nasıl bu deliliğine ortak oluyorlar? Bir simülasyon içinde yaşadığımıza nasıl bu kadar emin olabiliyorlar?

Spartak : Bir arkadaşlarının konuşmasını dinleyip bu işe girmeye karar vermişler.

Octavio : Tam daha salak olamazlar derken yeni bir bomba geliyor sanırım.

Spartak : Bilirsin işte, şu klasik simülasyon argümanlarından biri. Her gelişmiş varlık simülasyonlar yapacaktır. Yani bir tane değil milyonlarca, aynen bizim bilgisayarlarımızda yaptığımız gibi. Simülasyonun içinde olma ihtimalimiz ile simülasyonu yapan olma ihtimalimizi yan yana koyup, “milyonda bir ihtimalle simülasyonda olmayabiliriz” demiş. Onlarda inanıp bu işe girmişler.

Octavio : Evet evet, ben de lisedeyken benzer bir bilim kurgu hikayesi yazmıştım. Arkadaşlarım affedersin kıçlarıyla gülmüşlerdi.

Spartak : Bence o kadar ileri gitme, hataları ve yamaları yakaladığımızı biliyorsun ve her an haklı çıkabilirler.

Octavio : Bence yaptığınız iş tamamen bir saçmalık. Birinin işi gücü yok, sizin yakaladığınız hataları yamalıyor. Hata ve yama dediğiniz şeyler hiç bilmediğiniz bir sebepten kaynaklanıyor olabilir.

Spartak : Fizik kuralları “normal şartlar altında” değişmezler. Burada çok ciddi bir bulgu var, bazı deneyler sadece ilk seferde hatalı sonuç veriyor, sonra kararlı bir noktaya çekiliyor ,bu yüzden bugüne kadar bunlar hiç tespit edilememiş olabilir. Kimsenin bu kadar çok deney yaptığını sanmıyorum, artık hatalara dair olan bilgimiz, başarılı olan deneylerden neredeyse daha fazla. Geçtiğimiz yıl on milyonun üzerinde deney yaptık, on milyon!

Octavio : Bu deneylerin hepsinde aynı durum geçerli mi ?

Spartak : Hayır tabii ki, son rakamı hatırlamıyorum ama yedi yüz binin üzerinde yakaladığımız yama sayısı. Bunun farklı sebepleri var, yaptığımız bir çok deney daha önceden farkında olmadan veya doğal olarak yapılmış olabilir. Gerçekten ilk kez yapılanların bu hataları verdiğini varsayıyoruz. Biz şu anda karanlık bir yerde geziyoruz ve hata bulduğumuz her deney, muhtemelen evrende ilk kez gerçekleşiyor.

Octavio : Evrende ?

Spartak : Evet en azından simülasyon sınırları içerisinde öyle olmalı. Çok garip bir his var içimde, sanki her ilk deney yapıldığında, henüz yazılmamış bir hikayeyi okumaya çalışıyormuşuz gibi geliyor. Biri veya bir şey biz bakar bakmaz orayı yazıyor. Bizim bulduğumuz yapı da bu aslında, o hatalı! sonuçların aslında başka bir gerçekliğin sonuçları olduğunu çıkarmaya başladık.

Octavio : Bilemiyorum, bana hala hiçbir pratik çıktıya erişemeyeceksiniz gibi geliyor. Örnek olarak kuantum fiziğindeki gelişme hızına bakarsak, daha çok yolunuz var bence.

Spartak : Bunu bugün öğreneceğiz. Deney başlamak üzere.

Octavio : Bugün son bölüme mi geçiyorsunuz ? Hayır bir dakika, bunu yapmanız delilik! … aman ben de salağım sana uyuyorum, bir an başarabilirmişsiniz gibi geldi. Zaten bu tespit ettiğiniz hatalarla ne yapabilirsiniz ki! Yeni bir hata mı?

Spartak : Henüz ciddi çapta test etmedik ama bir hipotezim var bu konuda. Hata dediğimiz şeyler aslında farklı sonuçlar. Örneğin, karmaşık kuantum halleri ile ilgili bir deney yapıyoruz ve normal gözüken bir sonuç aldık ardından deneyi tekrarladık ve sonuçlar değişti. Deneyi on defa tekrarladık, sonuç ikinci seferki sonuç ile aynı kaldı. Sadece ilk deneyinki farklı.

Octavio : Anladım o kadarını! Bu hatalar neye yarayacak onu anlamadım.

Spartak : Tamam işte, ilk deneyin sonucu aslında hatalı değil, o ana kadar hiç yapılmadığı için farklı sadece. Yani o deney bizim evrenimizde ilk kez yapıldığı için henüz bir karşılığı yok.

Octavio : İyi de karşılığı yoksa nasıl sonuç çıkıyor?

Spartak : İlk deneylerin sonuçlarının bir üst evrenin gerçekliğinin sonuçları olduğu düşünüyoruz çünkü bin istasyonda da aynı sonucu veriyor. Hatta olayı ilerletip, o evrenin fizik kurallarını çıkartmaya başladık.

Octavio : Yani bizi simüle edenlerin evreninin farklı tipte bir evren olduğunu iddia ediyorsun.

Spartak : Aynen öyle, bu sonuçları kullanarak, farklı bir gerçeklikte daha kompleks bir deney yapmayı planlıyoruz ama mesafe ile ilgili bir sorun çıktı. Mesafe değişince etki çapı da değişiyor. Zaten kısa mesafede çok ciddi başka sorunlar var.

Octavio : Sen neden bahsediyorsun ?

Spartak : Deneyi dünya dışına almak zorunda kaldık.

Octavio : Uzaya kapsül mü yollayacaksınız ?

Spartak : Hayır,hayır gitmeye gerek yok, bunu buradan yapabiliriz, ışık demetleri ile çözebiliriz. Deneyi Oberon üzerinde gerçekleştireceğiz..

Octavio : Oberon ?

Spartak : Evet, Uranüs’ün uydusu.

Octavio : Sen delirmişsin, gerçekten delirmişsin, ben de senle oturup insan gibi konuşmaya çalışıyorum. Sen tam bir geri zekalısın, laf olsun diye demiyorum, gerçekten geri zekalısın. Bütün kariyerini inanılmaz bir drama yaratıp bir şekilde batırmayı başardın, sırf o dolandırıcı abine kendini ispatlamak için neler yapıyorsun!

Spartak : O aşağılık heriften bahsetme.

Octavio : Ben artık seninle aynı fikirde değilim, seninle ilgili neredeyse tüm dedikleri bir bir oluyor. Senin kadar akılsız bir fizikçi olacağıma onun gibi bir mistik şarlatan! olurum daha şerefli.

Spartak : Akılsızlık değil bu, başka şansım yok, başka türlü yeterli performansta çalışmayacak. Hatalardan oluşan bir seri deneyi ardarda ekleyerek, merkezi dünya dışına taşıyacağız, böylece bir sorun olursa, dünyaya bir şey olmayacak. Diğer yandan etki o kadar artacak ki, bu odadan gözlemleyebileceğiz.

Octavio : Çok tatlısın, gerçekten çok tatlısın, yani tüm bunları bilimsel başarı adına yapıyorsun değil mi ? Kim sana dedi o iki züppenin projesini yap diye. Bu tamamen senin hatan.

Spartak : Ben reddetmiştim zaten, saçma sapan bir iş gibi gelmişti bana ama o akşam abim hayatında ilk kez doğru konuştu ve asıl bu projeyi yapmazsam tüm inandıklarımı reddetmiş olacaktım. Bilim bana korkmamayı öğretti, hem de hiçbir şeyden. O kadar sarsılmaz bir yapıdır ki bilim, kendisinin sorgulanmasından zerre korkmaz. Göreceksin, bu deney başarılı olacak ve bütün bilim dinamiği gelişecek.

Octavio : Yani abin haklı çıkacak! Haha!

Spartak : Şimdi sen saçmalıyorsun, atomik düzeydeki hataları kullanarak astral seyahati, ruhları falan ispatlayamazsın. Eğer bir simülasyonun içindeysek bunu bilmemiz gerekiyor, bu sonuç mistikleri haklı çıkartmayacaktır.

Octavio : Bahse girerim kuantum kelimesini abin senden daha çok kullanıyordur, bunun da sonu farklı olmayacak gibi geliyor. Siz çalışın onlar ekmek yesin.

Spartak : Bilim değişecek ama sarsılmayacak. Tekrarlanabilir deney kurgusunu biraz değiştirmemiz gerekecek. Tekrarlanamayanlar üzerine yoğunlaşan başka bir ana disiplin oluşturmak gerekebilir. Tehlikeli bir durum ama dünya bunu atlatacaktır.

Octavio : Gerçekten sana inanamıyorum, diyelim ki bu deneyin başarıya ulaştı. Aynı yapıyı kullanarak dünyanın yok olması herhalde günler sürer.

Spartak : Bunun bir Frankenstein hikayesine dönmesine izin veremem.

Octavio : Pardon ama, adamlar çoktan Nobel’e seni önerdiler.

Spartak : Her şeyin farkındayım ve önlemlerimi aldım.

Octavio : Şaka yapıyor olmalısın.

Spartak : Hayır, ben olmadan parçaları birleştirmelerine imkan yok. Bütün yama verileri ve analizi şu gördüğün, bilgisayarda saklı ve tamamen güvenli bir şekilde tutuluyor. Güvenliğe o kadar taktılar ki, ne istersem yapıldı.

Octavio : Seni adi piç kurusu, gerçekten başarabileceğini düşünüyorsun.

Spartak : Kesinlikle hayır, yani deneyin başarılı olma olasılığı var tabii ki ama bu sadece bir olasılık ve bunu riske edemem.

Octavio : Bak şimdi keyfim yerine geldi, ne zaman başlıyoruz?

Spartak : Aslında birazdan başlarız sanıyorum. Geçelim mi ?

Octavio : Koca uyduyu yok etmeyeceksiniz değil mi ?

Spartak : Asıl amaç bu değil, ama belli olmaz. Aslında ne olacağını tam olarak bilemiyoruz. Ciddi boyutlarda yeni tür bir enerjinin oraya doğru odaklanmasını hedefliyoruz.

Octavio : Bu ses ne ?

Spartak : Başlıyor.

Octavio : Ben bir hareket göremiyorum

Spartak :

Octavio : Gitti!

Spartak :

Octavio : Gitti!

Spartak :

Octavio : Spartak, gitti diyorum, yok oldu.

Spartak :

Octavio : Geldi, geri geldi. Yok oldu ve geri geldi. Düzeldi, biri düzeltti.

Spartak :

Octavio : Spartak! Spartak! Spartak nerdesin ?

--

--